16 Şubat 2009 Pazartesi

Yazmak ya da yazmamak...

Yazmadım uzun süre. Sonra düşündüm ne yazayım diye. E-günlükleri kaderidir yazılmamak ve yazılmaktan yıpranmak. Peki yazdıklarım yerine yazmadıklarım önemli olsaydı o zaman yaoptıklarımız yerine yapmadıklarımızı yazmamak bir şey ifade eder mi? Bu suskunluğu buna bağlamak, kolaycılıkta gelinen son nokta mıdır? Bunun cevabı yazmayan bizlerde.

Ocak başından itibaren sağa sola yeni projeler yazdık, gönderdik. Biri Türkiye’nin gençlik politikalarıyla ilgili bir politika metni oluşturma çabası. Toplantılar, araştırmalar, konferanslar... Bol bol gençlik kuruluşunun katkısıyla. Bakalım artık olur mu. Diğeri de gençlik STK’ları için internet tabanlı bir dergi. Muhabirleri var, editörü var. Sıkıcı yazılardan değil bloglardan, podcastlerden ve videolardan oluşuyor (Bunlar da ne diyorsan zaten yanlış sayfadasın, seni hemen ... huzurevi sitesine gönderiyorum).

Ayrıca Kısa Dalga devam ediyor. Şurayı biliyor muydun? http://picasaweb.google.com/kisadalgagenclikmerkezi

İşte böyle.

Araştırmalar da devam ediyor. Bazıları tam gaz, diğerleri yarım gaz... Ama gidiyorlar...

Hiç yorum yok: